30 Kasım 2011 Çarşamba

Bodrum Meyhanesi



Halikarnas'a giderken sol tarafta -ki sağ zaten deniz oluyor- Bodrum Meyhanesi var.

Sahibi Süleyman Ağabey kod adı Agop...
Kendisini yetiştiren Ermeni ustalara saygıdan bu ismi kullanıyor



Mezelerle tanışmaya gidiliyor hooop Agop tezgahın başında...
İki kişi için az meze tabakları süper ötesi mantıklı

Pancar sapı salatası var yanında yoğurtla servis edilen ilk seçilen,
illaki deniz börülcesi bol sarımsak sıfır kılçık


Yoğurtlu bir meze de verelim diyor Agop,buğdaylı haydari diyor.
Ben de nasıl diyorum
O da normal haydarinin bir gömlek yakışıklısı diyor, gerçekten öyle...






Deniz mahsulü kararsızlığımızı karides kokteylle gideriyor.
Kaparili kokteyl karides ekmeği suyuna batır ağzına at damağında öldür burnun
sızlıyor lezzetten...


Ve inanılmaz bir olay gerçekleşiyor.Söylemememize rağmen soğanlı fava geliyor ve fava
bakladan değil ona benzer başka bir yerel bakliyattan, Agop bir şahane yaratmış

Final için aşma yaprağında sardelye hagdgüdtdfafdfedcdfsa
Kelimelerle anlatılamıyor...


Bir de Yaşar abi var, udi.
Udunu klavye gibi kullanıyor her masanın katılımıyla eşsiz bir konser kah Agop conga çalıyor kah misafirlerden Parmaksız Cemal darbuka çalıyor Gülay Abla sahne alıyor.
Ha bu arada mikrofon kullanılmıyor, sesler samimi ve sıcak.

Agop'un hem eğlenip hem eğlendirdiği  Roza'nın servisi Yaşar'ın udu
misafirlerin katılımıyla giden herkese büyüleyici bir deneyim yaşatan
Bodrum Meyhanesine gidin ve kulaklarımı çınlatın:)



Mehmet Ali Mesruoğlu

https://twitter.com/DreamerremaerD
https://twitter.com/#!/canim_cekti
http://www.facebook.com/pages/Can%C4%B1m-Cekti/197034770372898

23 Kasım 2011 Çarşamba

Krallara Layık Bir Mekan "Hektor Şarap Evi Restaurant"


Hektor, nasıl Truva'nın düşmemesi için tanrılarla savaşmayı göze aldıysa, Hektor Şarap Evi'nin eşsiz lezzetlerini bir daha tatmak için ben de bir çok zorlukla savaşmaya hazırım.Mekana gitmek için Çanakkale'ye 25 km uzaklıktaki,İstanbul Erenköy ile adı karışıtığı için, İntepe adını alan fakat referendumla eski adına kavuşup halihazırda Erenköy olan beldeye gitmeniz gerekiyor.

Erenköy'ün sokaklarını gezip, rotayı Hektor'a çevirdik.Bizi kapıda işletmenin sahibi Utku karşıladı.Nusret Mayın Gemisinin, mayınları döşediği boğazın sırtlarında kurulan Hektor'da biz rastlayamadık ama, güneşi batırmak,gerçekten çok masalsıymış...

Şarap imalathanesinde kısa bir gezi ve şarap tadımından sonra içeriye geçtik.Hektor'un içi çok şirin çok sıcak, hem samimiyetten sıcak hem de şehir için nostaljik bir tat olan sobadan...



İmalathaneyi geçince canımız şarap çekti.Eski kaşar,zeytin salatalıkla beraber, Hektor üretimi kırmızı şarap.Üzümler,İntepe ve Bozcaada'dan toplanmış olan "Cabarnet,alicante,karalahna ve karasakız" üzümlerinden yapılmış harika bir lezzet.




Yanan sobanın sıcaklığı ile,sıcaklar,birbiri ardına sipariş ediliyor.Mekanın en büyük özelliği sıcakların, fırında odun ateşinde pişmesi.Utku'nun tavsiyesi ile kaşarlı mantar geliyor,servis sırasında zeytinyağı biber, kekikle fırınlanmış  ekmekler hoş bir sürpriz yapıyor.



Peşinden de akla bu gerçekten sucuk mu dedirten büyüklükte sucuk geliyor, tam o sırada mutfaktan yeni çıkmış peynirle doldurulmuş kırmızı biber geçmez mi?

Bünye ana sıcak kıvamına geldiği anda, yağında fokur fokur fokurduyan antrikot geliyor.Her lokmada mitolojik masallara dalıyorum.Hektor'la biraderi Paris geliyor masaya, kadeh tokuşturuyoruz, şarabın bittiği anda anlıyorum etlerin nihayete erdiğini...

Mekan sıcak,Utku ve serviste yardımcı olan Sertuğ sıcakkanlı, ara sıcak,ana sıcak derken, sıra sıcak bir tatlıya geliyor.İçine fındık gömülü fırınlanmış helva ile lezzet festivalini sona erdiriyoruz.

Hektor,Çanakkaleye gidilirse mutlaka ziyaret edilesi, çok lezzetli,kaliteli ve sıcakkanlı bir mekan, sucuğun büyüklüğü,lezzet ve kalitenin büyüklüğü ile ters orantılı fiyatlarıda çok makul.

Eski ve yeni adı ile Erenköy'ü ya da nam-ı diğer İntepe'ye gittiğinizde kralların gün batımını seyreylediği Hektor Şarap Evi Restaurant'ı kolaylıkla bulabilirsiniz.

Şimdiden afiyet olsun...

http://hektorsarapevi.com/index.php

Mehmet Ali Mesruoğlu

https://twitter.com/DreamerremaerD
https://twitter.com/#!/canim_cekti
http://www.facebook.com/pages/Can%C4%B1m-Cekti/197034770372898

15 Kasım 2011 Salı

Denizle arkadaş bir restaurant "Yalova"

Doğru yerde açılan bir mekan, doğru işletmeciler tarafından işletilirse ve doğru malzeme,doğru bir şekilde servis edilirse sonuç şaşırtıcı olmuyor.İlk mekan yazım bir Çanakkale klasiği olan,kendi deyişleriyle 1940'dan bugüne değişmeyen lezzet "Yalova Restaurant"

Çanakkale merkezde konum olarak Kilitbahir Feribot İskelesinin hafif çaprazında yer alıyor.Kapıdan içeri girer girmez; biz bu işi biliyoruz havasını soluyorsunuz.Şef Erdoğan Ağabey 46 yılını devirirmiş,ona göre işe yeni girmiş sayılan Nail Ağabey ise 25 yıldır teşrik-i mesaide...

70 yılı aşkındır denizle arkadaş, dalgalarla kardeş olan Yalova'da denizden çıkanları tecrübe etmekte fayda var.
Öncelikle soluğu meze dolabında aldım.Meze dolabı değil ,usta bir ressamın elinden çıkmış tabloya bakar hissettim.Kendime gelip siparişlere başladım.

Öncelikle sütlü çalı,hindiba ve turpotundan oluşan ot tabağı,karides dolması söylemiştim ki,gözüm kabuklululara kaydı,istiridye ve aquadis ile ilk seansı bitirirken, yanımdan geçen ahtapot ızgara beni benden aldı.



Bir başka başlangıç opsiyonunu da sardelye, hamsi,deniz tarağına verdik.Peşinden ezine peynirini ihmal etmedik,damakta bir parça kavunla ezince ne güzel oldu ezine...
Ön ara sıcak olarak peynirli harcla kızartılmış patlıcan,gerçek ara sıcak olarak karides,kalamar,ahtopot ve taraklı güveç denedik.











Bu arada aquadisleri,istiridyeleri açarken , aşçıbaşımız Hayati Ustaya kocaman bir parantez açmak gerekiyor.Hayati Usta işini çok seven,geliştirmeye çalışan her şeyden öte güleryüzüyle samimiyetiyle mideden önce ruhu doyuran çok başarılı bir şef.Bir başka yazımda Hayati Usta'dan sizler için aldığım tarifler olacak...

Mezelerin,ara sıcakların büyüsünden balığı unutabiliyorsun ama ikinci seçenekte unutmadım, tercihi de Hayati Usta'ya bıraktım ,finali Mezgit'le yaptım.Mezgit üstüne gitmeden de mekana girdiğimden beri gözüme takılan kabak tatlısını masaya davet ettim iyi de ettim.Bir lokma ağzınıza atın,çiğnemeyi unutun,erimesini ve boğazdan kayış anını ayrıntılı hissedin.


Gelen hesap, mekanın manzarasal güzelliği, sunulan tüm ürünlerin kalitesi, tüm çalışanların iyi niyeti ,samimiyeti ve işbilirliği ile karşılaştırılanca oldukça makul.

İşletmeci Ruşen Bey,Şeflerimiz Erdoğan Ağabey,Nail Ağabey ve Hakan'a inanılmaz lezzetlerin müsebbibi Hayati Usta ve Serkan Usta'ya selam eder, en kısa zamanda ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederim.









Adres çok kolay: Çanakkale sahilde Kilitbahir Feribot iskelesine gitmeniz yeterli.
http://www.yalovarestaurant.com/

Mehmet Ali Mesruoğlu

https://twitter.com/DreamerremaerD
https://twitter.com/#!/canim_cekti
http://www.facebook.com/pages/Can%C4%B1m-Cekti/197034770372898

5 Kasım 2011 Cumartesi

Hakkımızda...


Hakkımızda hayırlısı olsun diyerekten ben de yemek üzerine blog yazmaya başladım.
Atı alan Üsküdar'ı geçmiş olabilir.Ama benim aklıma Üsküdar'ı geçmek deyince Çengelköy'e gidip, simit yemek geliyor...
Yemek,fotoğraf,seyahat ve edebiyat bu blogda pembeleşinceye kadar kavrulacak,kulak memesi kıvamına getirilip beğeninize sunulacaktır.
Gezdiğim,gördüğümle beraber, yediğimi,içtiğimi hem anlatıp hem fotoğraflayıp sizlerle paylaşıyor olacağım.
Bergama Altın Kepçe'den tatlı fotoğraflarıyla hem ilk bayramı kutlar hem de hepimize şimdiden afiyet olsun derim...

Mehmet Ali Mesruoğlu

http://twitter.com/#!/DreamerremaerD